KARABAYIR YÖRESİ KULLANILAN KELİMELER
Abıla : yenge
Absab : Çamaşır Oğlan evinin kız evine hediyeler getirmesi
Acı bahar : baharın ilk günleri
Ağıl : koyun- kuzu- keçi barınağı
Ağırlık ; düğünde hısımlar arasında karşılıklı hediyeler
Ağız : Doğum yapan ineğin üç günlük sütü
Ağız tadı : Söz kesmede kız evinin verdiği ikram
Akbakla : beyaz fasulye
Akbaş ; karnabahar
Akıda : pekmezin koyulaştırılmışı
Aksak : ayakları arızalı
Al : kırmızı
Alaca : rekli
Alavere : alış veriş
Alık : Hayvanların beline serilen örtü.
Angarya : fuzulü işler köy için yapılan ortak işçilik
Aprilin Kışı : 4-5 Nisanda meydana gelen soğuklar
Aralık sataması : gelip geçici hastalık.
Arık : su yolu
Arpalık : Arpa ekilen yer, düz sulanabilir arazi
Asar : Hisar- Vurmak için nişan alınan
Aşna : Sevgili
Avayıd : düğünde hizmet edenlere verilen hediyeler
Ayak yolu : Tuvalet
Aydaş : Çocuklarda bir hastalık
Ayranlı aş : ayran ve buğdaydan yapılan yemek
Azık : arazide yenilecek yemek
Baş efendi : Baş çavuş amir ve memurlar içinde kullanılır.
Başanı : İleri yaşlarda hayırsız olacak kimse
Başlık : başa giyilen giysiler
Batak : toprak bakraç
Batma : hayvan su yalağı
Batman : sıvı ölçü birimi
Batman tencere : büyük tencere
Bayır : Siyah renkli sert toprak parçaları
Beldenad : çoklu dirgen
Belen : Küçük yükselti
Bıçkı : testere
Bıçkılı bıçak : hem bıçağı hem de küçük bir testeresi olan alet
Biddik : bazlama
Bir çiftlik yer : bir çift öküzün bir günde ekebildiği arazi
Bise : çam ağacınından yapılma bir akışkan
Bişek : Yayık yaparken kullanılan alet
Bişirgeç : yufka çevrilen tahta alet
Bit yeniği : Şüpheli olay
Boduç : testi
Bohça : büyük bez
Bohça parası : bütçe parası köy giderlerine katılma
Borazan : yabanıi büyükçe arı türü
Borza : çalılık
Bostan : salatalık
Boşboğaz : lüzumsuz konuşan
Boyunduruk : öküz koşumu
Boz : soluk sararmış
Boz armut : dağ armudu
Boz yel : sıcak esen rüzgar sam yeli
Böğelek : Hayvanlara sineklerin musallat olması
Böğet : Küçük su havuzu
Bula : 1 yaşında tavuk
Bulamaç : Undan yapılan çorba
Bulgurcuk : dolu
Bülüç : piliç
Cambaz : Hayvan alıp satan tüccar
Canavar : kurt
Cerge : Arazi de ağaç dallarından yapılan barınak
Cık cıkı : sürahi
Cıngırdak : tahtaravalli
Cice : abla
Cidavu : huysuz
Cigalı : süslü
Ciğersiz : çok acıyan
Cingar : ağız kavgasi
Çağşır : yabani bir ot
Çakı : Bıçak
Çakıldak : koyunların yünleri üzerindeki atıklar
Çakır : mavi
Çalağan ot : bölgede yetişen zehirli bir ot
Çalba : enli yapraklı bir yaman bitkisi
Çalgı : çalı süpürge
Çalkama : Yoğurttan pratik şekilde yapılan ayran
Çapa : toprak kazmak için kullanılan küçük kazma
Çebiç : oğlakdan büyük keçi yavrusu
Çeç : dövülmüş ekin sapları
Çekme : Çiğ nohut değirmende kırılmış hali
Çelebi : kocanın erkek kardeşi
Çelen : çatı uzantısı
Çelimsiz : güçsüz
Çeltek : çoban yardımcısı
Çemrecik : derli toplu
Çerçici : oyuncak ve muhtelif eşya satan kişi
Çeşni : çeşitleme
Çığır : kar içinde açılan yol
Çıkı : çıkın
Çıkla : sade yalın
Çırmık : tırnakla tırmalamak
Çıtak : kavgacı
Çıymık : küçük metal veya ağaç parçası
Çiğdem : bir dağ çiçeği
Çile : Küçük ip yumağı
Çirik : yün veya yünden yapılmış eski parçası
Çiye : Çok az miktar
Çobansalık : Hayvan satımında çoban ve yardımcılarına verilen bahşiş
Çöğür : dikenli çalı
Çömlek : toprak kap
Çöngelez : Karabasan
Çöpleme : süt ölçülen çöpler
Çul ; keçi kılından mamul sergi
Dadak : bebekleri için sıvı
Dağan : yayık yapımında kullanılan sırıklar
Dağar : büyük küp
Dağarcık : işlenmiş deriden torba
Damızlık : süt ve yavru veren hayvan
Dayak : merdiven
Delibaş : Hayvanlarda psikoloji hastalık
Deste : küçük ot yığını
Destilik : su kaplarının konulduğu yer
Deynek atlama : ileri gelenlerin huzurunda deynek atlayarak yemin verme
Dıkım : lokma
Dipek : tahıl dövülen çukur alet
Direm kuşak : kadınlar için ince bel kuşağı
Dirgen : iki çatallı sap karıştırma aleti
Dolak : çorap üzerine sarılan ip
Döğme : Çiğ buğdayın dipek de dövülmüş hali
Dönüm : 1 000 m2 arazi
Döşek ; yatak
Dumlu : soğuk gölge
Duvak : Küme kapısı, vücudu ısıtmak için kullanılan taş
Düğen : sap döğen alet
Düğüşşü : geline eşlik eden erkek yakınları
Dürü : Kız tarafının oğlan tarafına verdiği hediyeler
Düve : 2 yaşında dişi dana
Eğef : boyundurak koşumu
Eğer : at –katır –eşek üzerine konulan binek örtüsü
Eğiçmeç : yün eğirme aleti
Eğirmek : yünü iplik haline getirmek
Ekin işlemek : ekin yolmak
Ekmek öğmesi : Yufka ekmek, yumurta, yağın kavrulması
Eksıranı : hamur kesme aleti
Eksi : yanan ateşden alınan parca
Eli uzun : hırsız
Emi yok : önemi yok
Emsiz : beceriksiz
En : hayvanların kulaklarına verilen işaret
Erikli : Erikden yapılan hoşaf
Erzak : Yenilecek gıdalar
Esvab : Giyilecek giysiler
Evedi : hızlı
Evmez : acele etmez
Eyner : tarla işlerinde işçilerin önüne aldıkları mesafe
Fışkı : sıvı karışımı katı hayvan atığı
Gabirlik : mezarlık
Galle : pişmiş pancar, şalga
Gars : çöp
Gars küreği : çöp küreği
Garslık : çöplük
Gavanez : domates
Gazanlık : çamaşır yıkama yeri
Geç güz : sonbaharın son günleri
Gedebot : su yolunun bağlantıları
Gedil : dokuma çuval
Gelince : yenge
Gırnap : kalın ip
Gillek : bebekler için kuruyemiş
Gonur : kahverengi sarımtırak
Goyak : Küçük vadi
Gök : yeşil renk , olmamış meyve
Göküzlük : çocuk önlüğü
Gölemen olmak : Bol bol harcmak
Göynek : atlet
Gözenek : yumruları yenen bir çiçek
Gramper : krem kutusu
Gumpir : pattes
Gücük : Köşe kenar
Güdek : kısa
Güğüm : Metal Büyük ibrik
Gümlü : küçük küp
Gün dönümü : 21 Haziran
Günaşık : Ayçiçeği
Gütmek : hayvan otlatmak , takip etmek
Haba : kalın üst giyecek
Halavzada : hasad sonu tarlada kalan tohumların yeşermesi
Halta : hayvanların boynuna geçirilen ip
Hamail : Vücutta taşınan dua yazılı kağıt
Hanay : Arı kovanı konulan yüksek taş yapı
Har : ateş
Haranı : büyük tencere
Harar : büyük çuval
Hasat : tarım ürünlerinin toplanması
Hasım : Düşman taraflar
Hasmane : düşmanca
Haydaha : Çobanın kuzuları çağırma nidası
Helke : Saplı bakır kap
Heybe : Kız evinde yapılan nişan töreni
Hıdırellez : Hızır ilyas 6 mayıs
Hol : Tavuk yumurtlasın diye ilk konan yumurta
Holluk : Tavuğun yumurtladığı yer
Holus : Büyük kalbur
Honça : çocuk olduğu zaman mücdeleyene verilen hediye
Hoşnut : memnun kalma
Hoşnutsuzluk : gayri memnun olma
Hoştemenek : Luzumsuz yere ortaya atılan
Hot hot : soğuk
Hoyrat : kaba
Hökale : Ukala çok bilmiş
Hurç : yatak yığını
Ilkı : Davarın gündüz yattığı yer
Ingıraz : hafif hasta
Ismıcak : işten pazarlıklı
İba : nem
İdare : kandil
İletir : yumuruları yenen bir bitki
İnce hastalık : veremli
İni : kocanın erkek kardeşi
İskarpin : ayakkabı
İspirte : kiprit
İşlik : gömlek
Kabaklı : kabak ve pekmezden yapılan tatlı
Kabara : başı yuvarlak küçük çivi
Kalbır : Büyük taneli elek
Kama : Sivri uçlu bıçak
Kancık : dişi
Kanı bitlenmek : hafif güçlenmek
Kara çalı dolamak : namus iftirası yapmak
Kara kış : 20 Kasım-25 Aralık zamanı
Karaca : soğan tohumu
Karacuccam : Çörek otu
Karamık : maki türü çalı
Karık : sebze sekisi
Karın geveni : dikenli bir geven türü
Katık : ekmeğin yanına yenecek gıdalar
Katran : Kantran ağacından yapılma sıvı
Kavruk : güneşte yanmış
Kavumsak : sıcak kanlı
Kavun elma : bir çeşit tatlı yaz elması
Kavurga : tahılların kavurularak çerez olarak yenmesi
Kavut : pişmiş tahıl unu
Kavut Karışığı : kavut ile pekmezin tarışımı
Kaymak : sütün yüzüne gelen yağ
Kayme : nakit para
Kazık tana : bir yaşında tana
Keçe : Yünden mamül sergi
Keleni : kertenkele
Keme : fare
Kemre : sıkışmış hayvan atığı
Kepenek : çobanın giydiği giyecek
Kepennik : Evden ahıra inilen yer
Kepir : Küçük meyilli kıraç arazi
Keş : Yağsız ayrandan mamül peynir
Keşik : sıra
Keşir : havuç
Keşli ekmek : saç böreği
Kıl davar : keçi sürüsü
Kırklık : Hayvan yünü kesen makas
Kişneme : Hayvanların eşinmesi
Kolan : enli dokunan ip
Kolasar : Büyük testere
Kolcak : kalo giyilen lastikli giysi
Koru : Meşelik
Köfe : ağaç dallarından örülen uzunca sepet
Kömbe : külde pişirilen ekmek
Kösköpeği : köstepek
Kulplu tas : uzun kulplu bakır tas
Kundak : bebek sargısı
Kurna : çeşme borusu
Kutmu : kadın giyeceği
Kuzan : kuzey
Kükürt : Dağ armudunun öğütülmüş şekli
Kükürt ekmeği : Kükürt le yapılmış bazlama
Küme : kuzu veya buzağı barınağı
Küt : kısa kesilmiş
Kütlez : kısa şişman
Lokum : Un ve pekmezden yapılan peksimet
Mahsun : üzüntülü
Mal bekçisi : bir çeşid kertenkele
Malaklı : Kibirli
Malama : yarı dövülmüş sap yığını
Mama : bebekler için ekmek
Mana ; Tohumluk için bırakılan sebze ürünleri
Mandal : Sebze meyve ekilen büyük alan
Maraz : hasta edici madde
Masum : suçsuz
Maşrapa : kulplu metal bardak
Mayhoş : Hafif ekşimtırak
Mayıs : Islak katı hayvan atığı
Mehrilcan : Nisanda meydana gelen soğuk günler
Meres : Köpeklerin boynunda ki tasma
Mertek : İki ağaç arasına çakılan bağlantı ağaç
Mesned : yufka yapınmada kullanılan düz tahta alet
Metel : Masal
Mıh : çivi
Mıkır : eli sıkı
Mıkla : Soğan yumurta ve kavurma ile yapılan yemek
Mırığı yıkkın : neşesi yok
Mısırlı : mısır unundan bazlama
Miftah : ahantar
Mintan : gömlek
Muharı : baca
Mundar : bıçakla kesilmeden ölen hayvan
Müzümsüz : Lüzumsuz Gereksiz
Nevale : araziye götürülen yiyecekler
Nevruz : bir dağ çiçeği
Ocakbaşı : ateş yakılan yer
Odun eğlemek : odun kırmak
Okka : 1,33 kğ. Ağırlık birimi
Oklava : ekmek eğlerken hamur inceltilen deynek
Okuntu : düğün davetiyesi
Oluk : çeşme
On iki Gün arası 5 şubat-15 Şubat
Orak : ot ve ekin biçmek için kullanılan alet
Oyma : duvar girintisi
Öcü : bilinmeyen bir şey ( korkulan)
Öç : kin
Öç almak : intikam almak
Ödlek : korkak
Ödü sıtmak : korkmak
Ödüm çıktı : korktum
Öğeç : 1 yaşında erkek keçi
Öğendire : öküz dürtmek için kullanılan deynek
Öküz değişiği : Sıra ile karşılıklı öküz veren ortaklar
Örme : kazak
Örtme : Küçük kapalı alan
Öte Yaka : Karşı yaka
Ötürmek : ishal olmak
Paça : kadın alt giyeceği
Palan : semer bağlanılan enli ip
Palas pandıras : alel acele
Pardı : dama döşenen ağaç parçaları
Pelik : Saçın ip gibi örülmesi
Pelte : undan pekmezle yapılan tatlı
Penez : fese takılan altın
Per : küçük çivi
Peşkir : Havlu
Pırıldak : Topaç
Poçu : kadınlar için büyük baş örtüsü
Potin : postal
Rahmet : yağmur
Saçı : düğünde gelen hediyeler
Sade Yağ : Tereyağı
Sahın : bakır tabak
Sahınlık : kap konulan raf
Sakız oğarmak : yaban otlarının kesilerek sakız üretilmesi
Salma : meydana gelen borcun dağıtımı
Sarı keleni : tarla faresi
Sarı yazlar : Sonbaharın güneşli günleri
Saycak : saç altına yerleştirilen üçgen demir
Sazak : sulu yer
Seğelek : yağlı bir bitki tohumu
Seki : Sebze ekilen küçük alan
Selce : demir keski
Sele : ağaç dalladan örülen ağzı geniş sepet
Semer : merkep sırtına konulan
Senid : Yufka yapımnad kullanılan tahta alet
Sert damar : öfkeli
Seyirmek : vücudun bir bölgesinin deri üzerinde hareketi
Sığırtmaç : sığır çobanı
Sıkma : İçine katık konulmuş yufka
Sımsı : Eli sıkı
Sınaklı : tehlikeli
Sınamak : denemek
Sındı : Makas
Sicim : ince ip
Siğirtmek : Koşmak
Siğlencik : saklanbaç oyunu
Sikke : hayvan bağlamak için kullanılan demir kazık
Sinmek : saklanmak
Sivarilik : Pantolona konulan yama
Sivtinme : Boş yere vakit geçirme
Sokak : odalar arası boşluk
Sorkun : suyun çıktığı yer
Sultan kirazı : açık kırmızı renkli kiraz
Sultan nevruz : 21 mart baharın gelişi
Sumsak : sıkılmış yumruk
Susak : ağaçtan oyma su içeçek tası
Susuzluğundan yayılmaz : fırsatını bulsa her türlü işi yapabilir
Sübek : çoçuk beşiğine konulan sıvı atık aleti.
Sükkam : Nezle
Süksünü kökü : ense
Sümsük : Salak şaşkın
Sürge : sürülen tarlayı düzlemek için kullanılan alet
Süsmek : Hayvanları kavasıyla vurması
Süt buruşturma : Verilen ve alınan sütlerin karşılıklı hesaplanması
Süt değişiği : Sıra ile birbirlerine süt veren iki ortak
Süt kesiği : sütü kestirilerek yapılan peynir
Sütlük : sütlü bir yabani bitki
Sütsüz : Vicdansız
Sütü bozuk : Ahlaki yapısı zayıf
Şam şamata : eğlence
Şaplak : tokat
Şebbeci : alkışçı
Şerevle : bir kucak ekin veya ot topluluğu
Şık basan : kapı kullabı
Şındırdak : sesli çocuk oyuncağı
Şıpıdık : terlik
Şıra : üzüm suyu
Şırahna : Şırahane, pekmez yapmak üzere üzüm depilen yer
Şib dudak : dedikoducu sır saklamayan
Şilte : küçük döşek
Şipleme : küçük bazlama
Şişek : 1 yaşında koyun
Tabaka : tütün kutusu
Tarhana : ayran ve yarmadan yapılan kışlık yiyecek
Taşlık : Evin avlu girişi
Tayın : askere verilen bir öğünlük ekmek
Tazı : av köpeği
Teber : Küçük balta
Teberik : Yadigar
Teenni : mesafeli
Teftane : şaşkınca, aklı az
Tellik : takke
Temmerrut : inatçı
Temreği : vucudda meydana gelen yara , kızarıklık kaşıntı
Tengerlemek : yuvarlamak
Tereke : Taksim olmamış miras
Ters : kuru katı hayvan atığı
Teyin : sincap
Tezek : Yakılmak üzere hazırlanan hayvan atığı
Tezikme : başıboş kaybolub giden
Tığrıl : dar görüşlü
Tımlı : bıçak ucu
Tınmak : dikkate almak
Tokat : arazide hayvan barınağı
Toklu : kuzudan büyük koyun yavrusu
Tokmakan : Semiz otu
Tokurcak : Çamaşır yıkamada kullanılan tahta alet
Tokuşmak : karşı karşıya vurmak
Tombul : şimanca
Topak : kısa enli şişman
Topan – toman : köpek yavrusu
Tosun : 2 yaşında erkek dana
Tosun helvası : Bulgur unu ve pekmezden yapılan helva
Tuluk : işlenmiş sığır derisi ayran yapımında kullanılır
Turfan : ayran yayılan Toprak küp
Tuzla : Davarlara tuz verilen yer
Tuzlukara : Nohut tuzla saç üzerinde kavurması
umacı : ümit eden
Umut : ümit
Urba : elbise
Uvra : ekmek eğlerken hamurun altına serilen un
Uyuz : Hayvanlardan bulaşan bir çeşit hastalık
Üç etek : kadın giyeceği
Ürün : Süt yoğurt ayran
Üsküf etmek : kusmak
Verese : Miraşçılar
Verimkar : verme niyetli
Yaba : bir çeşit dirgen
Yağlı pişi : yağda pişirilen hamur işi ekmek
Yağlık : büyükçe mendil
Yağrık : çeşitli maddeler kıymak için kullanılan kütük
Yakım : ağıt yakma
Yakım yakmak : şiir veya türkü yazmak
Yal : sıvı köpek ve ya inek yiyeceği
Yalak : çukur su dolan yer
Yan yastık : duvara dizilen sert yastık
Yannık : işlenmiş keçi veya koyun deris ayran naklinde kullanılır
Yar : Sarp yer
Yar : sevgili
Yargın : iki kürek kemiği arası
Yarımcalanma : sebze yumrularının gereksiz yere bölünmesi
Yarma : Çiğ buğdayın değirmende kırılmış hali
Yayık altı : yayık yapılırken en alta serilen sergi
Yazı : Düz arazi
Yazmış : 1 yaşında dişi keçi
Yem azgını : verilen fırsatları kötüye kullanan
Yermek : haklarını vermemek,
Yeynilik döktürme : bir tür tılısım
Yığın : ekini başakları içde kökü dışarıda bir araya getirmek
Yıkışmak : Güreşmek
Yılan ebesi : Bir çeşit kertenkele
Yıldırım kış kış oynar bir hoş hoş : abesle iştigal eden
Yırtımcı : Manifaturacı
Yiğit : Cesaretli erkek
Yitik : Koybolan
Yoka eğlemek : yufka yapmak
Yoşunuk : az eski
Yoz davar : sağılmayan davar
Yoz sığır : sağılmayan sığırlar
Yular : hayvan başına bağlanan zencir veya ip
Yunmak : yıkanmak
Yuvak : dam yuğmak için kullanınlan yuvarlak taş
Yüklü : Hamile
Yüklük : Yatak yığılan dolap
Yüksünmek : Çok görmek
Yülek : kazıma balta gibi kesici aletlerin ağız kısmının yapılması
Yüz açımı : Gelinin ilk günü oğlan evinde yapılan tören
Yüzü eğri : kalbi kırık
Zakın kalası : Yazıklar olsun
Zemheri : 25aralık-5 Şubat
Zevle : boyundurak yan çıtası
Zıbın : bebek giysisi
Zıkkım yiyesice : Zakkum yiyesin
Zıvgar : demir zincir
Zift : Orman ağaçlarından yapılan madde
Zili : küçük kilim