Mezarın üstünde büyümüş otlar
Dağlarda otlamaz olmuş atlar
İnsanlar birbirinden neler de saklar
Ben bu köyün nesine geleyim?
Yolları bozulmuş , çamura batmış
Evleri yıkılmış, virane olmuş
İnsanlar birbirine bakmaz da olmuş
Ben bu köyün nesine geleyim?
Pınarbaşının suyu akmaz mı?
Geçmişte yeten, şimdi de yetmez mi?
Bunları yapan hesap da vermez mi?
Ben bu köyün nesine geleyim?
Köyümde kalmış bir avuç insan
Herzaman vardır bir oyun bozan
Gelir birgün vakti zaman
Ben bu köyün nesine geleyim?
Hak hak diye çağırmış ozan
Bahçeyi bağı bir bir bozan
Ahirette gülmez dünya da azan
Ben bu köyün nesine geleyim?
Cahil mi sandın benim saf köylümü
Düşünmedin mi dünyada ölümü
Niye soldurdun benim ince gülümü
Ben bu köyün nesine geleyim?
Tarlalar kurumuş, olmuş çorak
Birlikte oturup, çözümler bulak
İnsanlar olmasın birbirine ırak
Ben bu köyün herşeyine geleyim.
Yüce dağ başında yanmaz bir ışık
Köyümden uzak olmuşum aşık
İnsanlar birbiriyle hep barışık
Ben bu köyün herşeyine geleyim.
Anam atam bu köyde kalır
Evlenenlere nikah da kıyılır
Civar köyler de bize bayılır
Ben bu köyün her şeyine geleyim.
Karabayıra birlik dirlik yakışır
Pınarlarından temiz sular akışır
Dostlar birbiriyle hasretle sevişir
Ben bu köyün herşeyine geleyim.
Ahmet AYDIN 31/07/2012 ISPARTA