GARİP KALMIŞ NURA
Çıkıp Kuz Dağı'na bir baksam şöyle
Köy tarafı çok derin bir uçurum
Arkasına doğru varsam sessizce
Çocukluğumu ben orda bulurum.
Ah ot işlediğim kıraç tarlalar
Düşündükçe yeniden yorulurum.
Bütün sülaleyi bir bir sıralar
Her ağaç altında onları bulurum.
Bekçi Dayı?nın azığı daldadır
Oğulları başka başka haldadır.
Bakın Ali Baba karşı yoldadır
Gözümün önünde onu da bulurum.
Kara Ahmet?in ateşi tüter mi
Feryadı, çilesi bir gün biter mi
Kader acaba ona da güler mi
Ben Nura?da onu arar bulurum
Armut ağacının koca gövdesi
Gölgesinde ben dinlenir dururum
Altında azık yiyen kimin nesi
Ben kendimi işte orda bulurum.
Hanay Koyağı'na koyunlar sürer
Kimdir diye herkese tek tek sordum
Dediler ki o bizim Koca Cafer
İşte ben orda onu da bulurum.
Deste yüklü eşeklere baktın mı
Çakıllı, taşlı, dar patika yolum
Yüküm Topaktaş?ta yıkıldı mı
İşte ben öfkemi orda bulurum.
İmam?ın oluğu akar mı durgun
Garip kalmış, yalnız, yaşlı ve yorgun
Kınalı keklikler suyuna vurgun
O güzel kuşları orda bulurum.
Çay topladığım şu Kuz'un tepesi
Maziyi anar öyle durulurum.
Daha var mı şu Nura? nın neşesi
Hatırlar göz yaşına boğulurum.
Taner Ozan söyler kıymet bilelim
Şöyle Nura?ya doğru bir gidelim.
Anma Günümüzü orda edelim.
İşte o zaman çok mutlu olurum.
Çatalhüyük/Konya
17 Şubat2013