İNLEYEN ÇINAR
Çocukluğum geçti ıssız dağlarda
Ana baba yok günüm cefalarda
Görenler beni bulurdu acılarda.
Eyvah demeye buradan başladım
Tatmadan sevgiyi hicranla doldum.
Fani dünyaya boynu bükük doğdum.
Ağlayan gözlerle çok mutsuz oldum.
Eyvah demeye buradan başladım
On yaşında gurbete yolladılar
Ufacık sırtıma çok yük sardılar,
Çeker mi çekmez mi hiç sormadılar
Eyvah demeye buradan başladım.
Gezip dolaştım köy kasaba şehir
Zengin ağalar beni iyi bilir
Bu can onlara ırgat, hem bedeldir.
Eyvah demeye buradan başladım.
Ne baharı gördüm ne sıcak yazı
Ömrümde yaşadım soğuk ayazı
Susmadı hayatın inleyen sazı
Eyvah demeye buradan başladım.
Yaş kemale erdi artık yaşlandım
Geçip gitti ömür anlayamadım
Onca çocuktan sonra yalnız kaldım.
Eyvah demeye buradan başladım.
Ne yaşadığım belli ne öldüğüm
Ne ağladığım belli ne güldüğüm
Dertler boğazıma oldu kördüğüm
Eyvah demeye buradan başladım.
İhtiyar oldum söz geçmez hayata
Ne söylesem şu vefasız evlada
Muhtaç kaldım şimdi bir tas çorbaya
Eyvah demeye buradan başladım
Elimi tek dostum asama attım
Yaşlı gözlerle ufuklara baktım
Sesimi kimseye duyuramadım
Eyvah demeye buradan başladım.
Eşim gitti garip hanem yıkıldı.
Yalan dünya bana gayrı daraldı
Azrail kapıma gelip yaklaştı
Eyvah demeye buradan başladım
Ey dostlar bu ne gayret ne telaş
Yeter insana bir hırka bir lokma aş
Dilerim Allahtan sağlıklı bir baş
Eyvah demeye buradan başladım.
İnsanoğluna dünya fani bir han
Bir anlık konup göçtü nice can
Son nefeste Rabbim Allah diye an
Eyvah demeye buradan başladım
Taner ozan beni yazıp anıyor
İnleyen Çınarı bilip tanıyor
Dostlarım halime bakıp yanıyor
Eyvah demeye buradan başladım.
Ahmet Taner Aksel
24 Haziran 2014
Çatalhüyük/Konya