SONUMUZ BÖYLE
Karlı dağların yalnız çocuğuydum
Yaprak gibi ayrılığa savruldum
O çorak toprakların kuytusuydum
Olmasaydı garip halimiz böyle.
Toroslar?ın bilinmeyen yeliydim
Gece gündüz deli deli eserdim
Nerde benim o çılgın gençliğim
Susmasaydı tatlı dilimiz böyle.
Gizli bahçelerde açan çiçektim
Etrafım buz ama, sıcacıktı içim
Yapa yalnız kalmış yiğit biriydim
Solmasaydı açan gülümüz böyle.
Büyük Oğuz Dağı?nın gölgesinde
Kalkardık sabahın ezan sesinde
Koyun güttük karanlık gecesinde
Kalmasaydı yalnız sürümüz böyle
Bayram sabahında tatlı şekerler
Unutulmaz mazideki eserler
Nerde bizi aziz kılan değerler
Durmasaydı yıkık hanemiz böyle.
Yazın tarlada buğday başak başak
Ekin işleyip, düğen sürer uşak
O günlere hasret kaldı bizim kuşak
Dolmasaydı kırık tanemiz böyle.
Güz gelince bağda üzüm habbesi
Tavada kaynayan taze pekmezi
Yıllardır içime çektim hasreti
Batmasaydı geçen günümüz böyle.
Olukların coşan serin suları
Kurnasında bağlı bakır tasları
Hasretle gözler, gelecek dostları
Akmasaydı kuru selimiz böyle.
Yaylanın bitmez, tükenmez çilesi
Kuru gevenin eğilmez dikeni
Bağrımda saklı ayrılık hançeri
Salmasaydı bizi yöremiz böyle.
Yolcuların dilinde türküydük
Kervanın başında giden öncüydük
Üzerlerinde sarılı bağlı yüküydük
Kopmasaydı bizden töremiz böyle.
Yurdumda asırlık ulu çınardım
Çobanın belinde sarılı azıktım
Yaralı gönlümde çoktan haraptım
Tutmasaydı hazan güzümüz böyle.
Hicranlı yüreklerin ilk aşkıydım
Kalbimde çalan kırık bir mızraptım
Mecnun gibi Leyla?sına turaptım
Vurmasaydı kara sevdamız böyle.
Toprak damlı yapıların erleri
Çileydi geçen kısa ömürleri
Bir tutkuydu onlara şu köyleri
Sarmasaydı acı hüznümüz böyle.
Deli fişek yoğurtların kaymağı
Baharda çağlayıp akan ırmağı
Yağmurda ıslanan eski yorganı
Unutmasaydı asıl özümüz böyle.
Körpe kuzular, ala mor koyunlar
Obada oynanan türlü oyunlar
Ayrılıktan bükük kaldı boyunlar
Bakmasaydı mahzun yüzümüz böyle.
Nice şiire destan olmuştuk
Acılar içinde biz kaybolmuştuk
Onca gözleri yaşa boğmuştuk
Tatmasaydı çile ömrümüz böyle.
Taner Ozan uyur, gezer rüyada
Kendi gurbet elde, gönlü sılada
Bazen köyde, bazen ıssız yaylada
Çalmasaydı gamlı sazımız böyle .
Ahmet Taner Aksel
03 Mart 2015
Çatalhüyük/Konya