Üye Girişi
Şifremi Hatırlat Şifremi Hatırlat
| |
Yeni Üyelik Yeni Üyelik

Konya - BozkırKonya - Bozkır
KARABAYIRKARABAYIR
KöyüKöyü
wwwwww
.bozkirkarabayirkoyu..bozkirkarabayirkoyu.
comcom

Basın Bülteni Basın Bülteni

Dernek
Dernek Logosu Dernek Logosu



BEN NASIL GİDEYİM O YAYLAYA

BEN NASIL GİDEYİM O YAYLAYA


defa gösterilmiştir

 

 

                         BEN  NASIL GİDEYİM O YAYLAYA

 

                        

                 Toroslar?ın zirvesinde kar hala heybetini korumakta,  yükseklere çıktıkça  parça parça kar hala erimemek için direniyordu.  Güneş  doğudan  belirmeye başlamış,  olduğu yer kıpkırmızı kesilmişti.  Nisan ayı  olmasına rağmen yine de kar insanın içini ürpertiyordu.    Zirveden  kuşbakışı bakıldığında  köyden yaylaya doğru  giden yol kıvrım kıvrım olmuş sanki bir duvarı andırıyordu.

   

                 Güneş yavaş yavaş doğarken  Ak Yokuş denilen tepeden  bir kervan belirdi. Kervanın en önünde odun ve çalı yüklü bir eşek, arkasında bir kazanlı yüklü eşek, onun arkasında eşeğe binmiş bir ihtiyar,  heybesinin  sağında ve solunda  bir birlerini dengeleyen iki çocuk,  onun ardında bir eşek sıpası,  onları takip eden genç kızlar, küçük oğlan çocukları,   inekler, koyunlar, kuzular, keçiler, oğlaklar derken kervanın ardı arkası kesilmiyordu.  Kervandan nal sesinden, ayak sesinden başka hiçbir ses çıkmıyordu. Tepelerde  koyun sürülerinin çan sesleri, uzaktan uzağa yankılanıyordu.  Kervan Sessizce yol alırken yanık sesli bir allı gelin; Şu Karşı Yaylada Göç Katar Katar
Bir Yiğidin Derdi Serimde Tüter
Bu Ayrılık Bana Ölümden Beter
Geçti Dost Kervanı Eyleme Beni,

diyerek bir türkü tutturmuştu.  Söylenen türküler tepelerden koyakları çınlatıyordu.

 

             Kervan  yolun sonunda  obaya vardı.   Yüzlerde  yorgunluğun yanı sıra  yaylaya kavuşmanın verdiği  bir mutluluk  hissediliyordu.  Herkes kendi evinini önüne  doğru yüklü hayvanlarını çekmişti.   Uzun geçen kışın ardından evler temizleniyor,  güneş alması sağlanıyor,  eğer taban  çok nemliyse kuru toprak dökülüyor,  ev kapıları kuruluyordu. Avlu duvarları, kuzu kümeleri onarılıyordu. Akşam olurken hava iyiden iyiye soğumuş,  Gündüzden toplanan  karamık  çalıları, ocak başında  yakılınca her evden isli dumanlar etrafı  sarmıştı. Derken obanın ortasında bir çığlık bir telaş  koyun sesleri kuzu seslerine karışıyordu.

Bu çığlın sebebi  koyun sürüsünün  obaya gelmesiydi.  Nice kuzu ve oğlaklar taze bir bebek gibi  meleşip annelerini arıyorlardı.

 

      Akşam olunca  kandil fenerleri,  gaz lambaları yakılmış,  penceresi, camı olmayan,  sıvasız taş yapılı, tek odalı bir  evde  çıt çıt yanan ateşin  başında hane fertleri ısınıyorlardı. Yorgunluk bastırınca herkes kendine göre bir  yatak sermiş ,kimisi yorganın yarısı yatak , yarısı örtü yaparak, kimisi altına bir keçe sererek   uykuya koyulmuşlardı.  Sabahın ilk ışıklarıyla koyun sürüsü obadan ayrılıyordu.  Obadan sürünün ayrılmasıyla kadınlar ipler ve kazmalarla  çalı sökmeye doğru yol almışlardı.  Evde kalan ihtiyar ve çocuklar ise evi yerleştiriyor.  Yıkılan duvarları  tamir ediyor, duvarların üstüne çalı bastırıyorlardı.  Öğleye doğru Kar Kaldığı tepesinden   kara bulutlar belirmeye başladı.  Dağın zirvesinden eteklerine bir duman bürümüştü.   Yağmur ince ince çiselerken  etrafa dağılan  yaylacılar  çığlık çığlığa obaya doğru koşuşturuyorlardı.  Yağışın  yoğun geçeceğini  adeta içlerinde hissediyorlardı. Yağmur  hızını artırıyor sulu sepken, ala karlı yağmaya başlamıştı. Yayılmaya giden inekler böğürerek  obaya doğru akın ediyorlardı. Birden evin damı akmaya başlamış, telaş içinde damlara çıkılmış, damın toprağı  çiğnenerek sıkıştırılmaya çalışılıyordu.  Yağmurda ıslanan  insanlar çaresizlik içinden bir taraftan evdeki çocukları, bir taraftan  sürüleri, özellikle  körpe kuzuları, taze buzağıları soğuğun ve yağmurun  şiddetinden korumaya çalışıyorlardı.   Hava iyice soğumaya başlamış, yağan yağmur kendini çoktan kara çevirmiş,  tepeler  beyaz yüzünü göstermişti bile.

Kar her tarafı kaplamış,  on beş yirmi santimi bulmuştu.  Yaylacıların önünde iki  yol görünüyordu. Ya malları toplayacaklar inde saman ve ot ile besleyecekler ya da  geldikleri gibi köye döneceklerdi.  Neyse ki kar  yağışı daha  fazla sürmedi.     Büyük baş hayvanlar  boş evlerde,  davar sürüsü inlerde, kuzlar  ağılda ve kümelerde siper edildiler.  Çocuklar ve insanlar yorgan altında kepenek altında soğuktan korunmaya çalıştılar.  Oysa 3- 5 met re bir  naylon olsa ev akmayacak,  evdeki  bebekler,  kümede ki kuzular, buzağılar ıslanmayacak, üşümeyecekti.  Neylersin ki  zamanın getirdiği şartlar ekonomik nedenler  bir naylona bile müsaade etmiyordu.

 

            Bu yazımı ihtiyar, gün görmüş bir  ebeme okuduğumda gözlerinden iki damla yaş süzüldü , şöyle bir ah çekerek ürkek bir sesle şöyle dedi ;

 

           Çok küçük yaşlarda başladım yaylaya gitmeye,  ayağımda çarıklar, sabah üç saatte yayan gider,  akşam  üç saatte  yayan gelirdim.  Şimdi gidenler arabayla gidip söğüdün gölgesinde  piknik  yapıp  eğleniyorlar.   Sonra yaylaya ne zaman gideceğiz çok özlüyoruz  diyorlar.  Ben belki bin de beş yüz defa yaylaya gidip geldim.  Ne bir piknik yaptım ne de söğüdün gölgesinde uzanıp yattım.  Bizimkisi eza, bizimkisi cefa, bizimkisi rezillikti. Dertleri biz çektik, sefayı siz sürüyorsunuz.

          Söyleyin bakayım  şimdi ben nasıl gideyim o yaylaya ????

 

 

                                                AHMET AKSEL

 

15 Nisan 2012

Karatay/Konya

      

 

 

GÖNDERİLEN YORUMLARGÖNDERİLEN YORUMLAR

Ekleyen: MUSTAFA ŞEN 16 Nisan 2012, Pazartesi 16:52
Muhterem yiğenim Ahmet Aksel'e bu güzel yazısı için teşekkür eder daha nice güzel yazılar yazmasını kendisinden önemle rica ederim. Selam ve sevgilerimle.
YORUM GÖNDERYORUM GÖNDER
  Adınız Soyadınız :
  Mesajınız :
Not : Lütfen küçük harf kullanınız. Maksimum 500 karakter

Önemli Not : Gönderilen mesajlar sistem tarafından kayıt altına alınmakta olup site yöneticileri tarafından görülmektedir. Lütfen bu hususa dikkat edelim ve başkalarını rahatsız edici mesajlar göndermeyelim.
Sayfa Üretim süresi :0,3516

© 2011 bozkirkarabayirkoyu.com
Karabayır Köyü Web Portalı http://www.bozkirkarabayirkoyu.com

Tam Ekran