Bulamadım
Ah ederim güler yüzlü bir cana
Sevgi dostluk ararım yana yana
Sual eyledim vardığım her hana
Çok aradım bulamadım kullarda
Sarp kayalı yüce dağlara çıktım
Hayat yokuşundan ben de bıktım
Düz bir menzile hasret kaldım
Koştum amma varamadım yollarda
Nice kullara dost dost diye dayadım
Her defasında türlü türü budandım
Onlar adına inan ben utandım
Hayır rüya yoramadım ellerde
Öfke, nefret, kin, gam ile keder
İnsan oğlu kendi kendine eder
Sabredip bekledim her sefer
Yandım sordum, sezemedim hallerde
Keçe pazarında altın bulunmaz
Çöpte açan çiçekten bal alınmaz
Harap bağdan tatlı üzüm yolunmaz
Diken sarmış, açamadım güllerde
Hak yoldan ayrılmam etsem de zarar
Dünya malı benim neyime yarar
Gönlüm tatlı bir tebessüm arar
Döndüm baktım, göremedim dillerde
Çoşkun sularda bulanıp duruldum
Bir gönül almak için çok yoruldum.
Deryalara daldım, gölde boğuldum
Yağmur yağdım, akamadım sellerde
İyilik güzellik için söyledim yazdım
Nefretin kabrini meçhule kazdım
Ümide yol oldum, sevgiye sazdım
Kulak verdim, duyamadım tellerde
El uzattım, bir iyilik olsun diye
Düşmanlıklar tek tek solsun diye
Ağlayan yüzler gayri gülsün diye
Hicran sardım, duramadım kollarda
Bahçem nar, çiçek; bağım hazan yaprak
Gün gelir alır bizi kara toprak
Turnalar misali kanat çırparak
Yüksek uçtum, konamadım dallarda.
Bir sadık dostun hayalini kurdum
Bulutlarda gezdim, semada durdum
Gelenden geçenden Leyla’yı sordum
Mecnun gibi bulamadım çöllerde
Visali der Hak ta buldum özümü
Mevlam kara çıkarmasın yüzümü
Ardı sıra bu hikmetli sözümü
Düğüm düğüm çözemedim sırlarda
M.Şen
20 Mayıs 2013
Selçuklu /Konya