TESBİH MERASİMİ
Bilindiği gibi insanlar doğar bir müddet dünyada yaşar ve ölürler. İnsan oğlu var olduğundan bu yana insan yaşamının her evresinde çeşitli inanç ve tören ve ritüeller var olagelmiştir. Yöremizde tesbih merasimleri de bunlardan biridir. Bu uygulama Bozkır ? Hadim arası köylerde asırlardan beri geleneksel olarak yapıla gelmektedir.
Tesbih geleneğinin Dini hükmü:
Dini kitaplarda tesbih hatmi 70 000 tevhid hatmi diye geçer. Bunun dini kaynaklarda hükmü şu şekilde izah edilebilir.
1. Efendimiz (s.a.v)'' Bir kimse kendisi veya başkası için yetmiş bin Kelime-i Tevhid (kelime-itayyibe) okursa günahları afv olur'' buyurmuştur. (Hadis-i Şerif- Gulâm AlîAbdullah (Dehlevî) Makamat-ı Mazhariyye Sayfa 77)
2. Resûli Ekrem (s.a.) bir hadisinde; Herkim 70.000 defa kelime-i tevhidi söylerse o kimse bağışlanır. Kim içinsöylenirse o da bağışlanır? buyurmuştur. (Mübârekfûrî, Mukaddime, s. 308;Haldun el-Ahdeb, Esbâbu ihtilâfi?l-muhaddisîn, s.614.)
3. '' Sahabelerden bazısı buyurdular ki: -Kim ki yetmiş bin Kelime-i Tevhid yapar veya cemaatle birlikte yaparsa yanizikrederse, yahutta başkaları onun hakkında zikretsin, o kimse Cehennem'denuzak olur...'' (Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi- Mecmuatul-Ahzab. Mütercim AhmetFaik Arslantürkoğlu. Sayfa 388)
4. Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri, birkabrin yanına oturmuştu. (Bu mezarda Cehennem ateşi var. Hadis-i şerifte(Kendisi için veya başka müslüman için 70 bin kelime-i tevhid okuyanıngünahları affolur) buyuruluyor. Ruhuna Hatm-i tehlil sevabı bağışlayacağım.İnşallah affolur) buyurdu. Hatm-i tehlilin sevabını bağışladıktan sonra,(Elhamdülillah bu günahkâr kadın, Kelime-i tehlil sayesinde azaptan kurtuldu)buyurdu. (Abdullah Dehlevi Hazretleri- Makamat-ı Mazhariyye sayfa 76)(Makamat-ı Mazhariyye'nin 76 sayfasının son parağrafında yazılı olan veMazhar-ı Canı Canan Hazretleri'nden anlatılan bu olaydaki azab çeken kadınınfahişe bir kadın olduğu yazılıdır... Eğer incelemek istiyorsanız bu linktenkitaba ulaşabilirsiniz. SitemizdenProgramları indirebilmek Ve En İyi Şekilde Faydalanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz.. )
5. 70 bin Kelime-i tevhidi bir kimse veyabirkaç kimse okuyabilir. (Menâhic-ül-ibâd)
6. Hatm-i tehlilin, ölü diri, herkesefaydası vardır. (Gulâm Alî Abdullah (Dehlevî) Mekatib-i şerife)
7. Kelime-i tehlili de, ibadet sevabı hasılolması için, dil ile, kendi işitecek kadar sesli söylemek gerekir. Hatm-itehlil okuyanların da, en az kendi işitecekleri kadar sesli okumaları gerekir.Kelime-i tehlil, ibadet olarak değil de, kalbi temizlemek için okunurken, diloynatılmaz. (İbn-i Abidin- D.1784 Dımaşk. Ölm. 1836. Babı's Sagir'edefnedilmiştir- Redd-ül Muhtar)
8. ?Ölmüşlerin arkasından 70.000 kelime-itevhid okunup onların ruhlarına hediye edilirse bu ölüler için verilensadakaların en hayırlısıdır. Eğer bir kişinin ruhuna bir kimse veya bir kaçinsan bir araya toplanıp 70.000 tevhid okuyarak gönderirlerse Allah?ın izniyleve kelime-i tevhidin şefaatiyle o kimse cehennem azabından kurtulur.?(Sadeddîn-i Ferganî (ö.699/1300) hazretleri)
9. ?Eğer bir kimse kendisi için veya birbaşkası için halis bir niyetle 70.000 tevhid okursa o kişi cehennem azabındankurtulur.? (Muhyiddin ibn Arabi (1165-1239) hazretleri)
10. Boynunu cehennemden azad ettirmek içinve nefsini Allah (c.c.) Hazretlerinden sakındırmak için 70,000 defa(Lailaheillallah) oku. O zaman Allah (c.c.) Hazretleri seni cehennemden azadeder. Yahut kimin için okursan onu azad eder (Gavs?ül Vasıliyn Şeyh-i EkberMuhyiddin-i Arabi Hz.)
11. ''Hatmi Tehlil yapıp sevabını ölülerinruhuna hediye etmek çok faydalıdır'' (İmam-ı Rabbani Ahmet Faruki)
12. Şeyhülislâm (İbn-i Kemal)Kemalpaşazade'nin şu alttaki vasiyeti yine büyük delillerdendir."Bismillahirrahmanirrahim. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ?yadır.Salat ve selam Efendimiz Muhammed?e, âline ve ashabının (radiyallâhü anhüm)hepsine olsun."
Bu vasiyet Ahmed b.Süleyman b. Kemal?invasiyetidir. O şehadet eder ve derki;
Eşhedü en lâ ilahe illallah ve enneMuhammeden abdühü ve rasûlüh.
?Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüpheyoktur. Ve Allah Teâlâ kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır.? (Hac,7)
Sonra, vasiyet ederim ki, hastalandığımdasünnet üzere kıbleye teveccüh ettireler. Bir kimse yanımda te?ennî ile ve tefekkürile Kur?an-ı Kerim okuya ve kelime-i şehadeti tekrar edeler. Ruhum kabz oluncaondört kimse tesbih çevirip yetmiş bin kerre lâ ilahe illa?llah söyleyipsevabını bana bağışlayalar. Ol kimselere bin akça sadaka vereler. Ve dahisalihlerden hiç cenaze yıkamamış bir kimse benim cenazemi yuya. Dahi yunarkensu salâsın etmeyeler. Ve her camide sala verdirmeyeler, Sultan MuhammedCamii?nde sala verdirmek kifayet ider. Ve dahi yunurken cehr ile zikretmeyeler.Ve iş tamamlanınca şöhret etmeyip sünnet üzre olmayanı terk edüp dervişanegötüreler. Kabrim müslimîn kabristanında yol üzerinde bir yüksekçe bir yerdekazalar, üzerin yüksek yapmayalar, alâmet için yonulmadık taş dikeler.Defnolduğumda üzerimde cüz okutmayalar, az bir aşır Kur?an-ı Kerim olur. (hiç okumayalar)Ve kurban itmeyeler, fukaraya akçe dağıtalar. Ve salihlerden bazı kimselerebir miktar akçe vereler, onlar varıp halvetlerinde hatm-i Kur?ân-ı şerifideler. Ve yedi güne değin ruhum içün yemek pişireler. Ve yedi gün kabirdebekleyip dua ve tesbih ideler, bu kişilere on bin akçe harcıyalar. Ve hac içündahi beş bin akçe vasiyet ettim, bir kimseye verip hac ettireler. Vasiyetümikabul edip yerine getireler.'' (SARAÇ, M. Ali Yekta, Şeyhülislâm Kemalpaşazâde,1999, s.48 )
Bir kimse vefat ettiği zaman dini merasimler ve defin işleminin ardından gelen misafirlere cenaze sahibinin komşuları tarafından yemek ikram edilir. Bu yemekler komşular tarafından hazırlanan ev yemekleri olabileceği gibi genellikle pazar ekmeği arasında ak helva da misafirlere ikram edilir. Kuran?ı Kerim?den sureler okunur hatim duaları yapılır. Tüm bunlara ilave olarak vefat tarihinden 3-5 ay sonra genellikle harman sonuna gelen günlerde ölen kişi adına tesbih merasimi icra edilir. Cenaze sahipleri günler öncesinden ekmek eğlerler, bulgur çekerler, kesilecek hayvan temin ederler. Yufka ekmek kepekli undan az esmer olur. Bulgur ise kabuğu alınmamış sert buğdaydan el değirmeni ile çekilir. Ayrıca gerekli olan yardımcı malzemeler kazanlar, siniler, sergiler hazırlanır. Belirlenen bir günde akrabalar, komşular yakın köylerden insanlar davet edilir. En az iki üç hoca çağırılır. İnsanlar bu davete içtenlikle icabet ederler. Çünkü hem vefat edenin bir hatırı, hem de geride kalanların bir hatırı vardır. Kaldı ki bu gün bana yarın sana misali insanlar bir nevi kendi akibetlerini düşünerek toplantıya iştirak ederler. Bu merasim genellikle öğle namazı veya ikindi namazının öncesinde veya sonrasında icra edilir. Yemek hazırlıkları sabahın ilk ışıklarıyla başlar. Yemek menusu geleneksel bulgur pilavı üstüne haşlama ettir. Ekmek olarak daha önce komşuların yardımıyla eğlenen yufka ekmek yenir. Bu yemeği köyden herkes pişirebilir ancak böyle özel günlerde bu işin erbabı gün görmüş tecrübeli erkek veya kadın kimseler görevlendirilir. Yemek pişiren aşçılara höke denir. Yemek pişiren aşçılara komşular yardım eder. Aşçıya ve yardımcılarına belli bir ücret ödenmez, ancak çorap, peşkir gibi hediyeler verilir ve onların ihtiyaç duyduğu bazı hizmetleri karşılanır.
Tesbih merasimine gelen misafirler temiz elbiseler giyer abdest alarak önce cenaze evine sonra camiye giderler. Tesbih öğle vakti çekilecekse, camiye toplanan cemaat önce öğle namazını kılar. Namaz sonrası mutad olarak yapılan tesbihler ve dualar yapılır. Namaz ibadeti bittikten sonra Hoca efendi vefat eden kişinin ismini zikrederek tesbinin çekileceğini ilan eder. Tesbir merasime Kura?ı Kerim okunarak başlanır. Mevlid-i Şeriften bir kısım bölümler okunur. Cemaatin birlikte getirdiği salavatlar eşliğinde 999 çekimlik bir iri taneli tesbih caminin ortasına büyükçe bir halka şeklinde açılır. Bazen cenaze sahibinin avlusunda, harmanında da tesbih çekilebilir. Hoca efendi belli duaları okuduktan sonra La ilehe illlah der. Tesbin halkasınının içinde ve dışında dizilmiş cemaat sessizce Lailehe illlah demeye başlarlar. Yapılan bu işin adı ilmihal kitaplarında yetmiş bin tevhit hatmi olarak zikredilmekdir. Bu itibarla zikredilen La ilehe illallah miktarının yetmiş bine tamam olması gerekir. Tesbih etrafında yetmiş kişi hazır olmuşsa tesbih bir defa döndüğü taktirde tevhit hatmi tamamlanmış sayılır. Şayet otuzbeş kişi varsa tesbihin iki defa dönmesi gerekir. Tesbihin imamesi hocadan başlar. İmame tekrar hocanın eline geldiği takdirde bir tur dönülmüş olur. Tevhit sayısı yetmiş bini bulduğu i takdirde hoca tesbih çekmeyi tamamlar ve duaya başlar. Dua sonunda cemaat amin diyerek merasim tamamlanmış olur. Yine merasimin sonunda daha önce okunan Kuranı kerim hatimleri için hatim duası yapılır. Tesbih merasinin başında veya sonunda sevilen ilahiler hocalar tarafından gür bir sesle okunur. Cemaat Allah kabul etsin. Allah tahsiratını affetsin. Allah Cennetine koysun gibi dualar ederek camiden ayrılır.
Dini merasimden sonra misafirler yemeğe davet edilir. Harman yerlerine serilen sergiler üzerinde 8-10 kişilik gruplar halinde sofraya oturulur. Sinin ortasında bulgur pilavı üzerinde haşlama sulu et vardır. Etli bulgur pilavı yufka ekmekle yenir. Birinci sini biterse ikinci sini veya bulgur yeterli ise üstüne tavada ilave et istenir. Yöresel bir damak tadı olan etli bulgur pilavı
misafirler tarafından büyük bir iştiyakla yenir. Etli pilav dan sonra misafirlere susam helvası (ak helva) veya üzüm ikram edilir. Topluca yemek duası yapılır.
Misafirler cenaze sahiplerine tekrar tekrar taziyede bulunurlar. Vefat eden kimsenin iyiliklerini anarlar. O kimsenin C. Allah tarafından affedilmesi için herkes canı gönülden niyazda bulunur. Hatıralarını tazelerler. O gün cenaze evi için ikinci bir yas günüdür. Cenaze sahipleri misafirlere katıldıkları için memnuniyetlerini belirtilirler, manevi bir ibadet yapmanın hazzını duyarlar. Ölen kimsenin yakınlarının hali vakti yerin olup bu tesbihi çektirmezse komşular tarafından hafif de olsa kınanırlar, tan edilirler. Cenaze sahipleri biraz da kınanmamak, tan edilmemek için bu tür bir merasim yaparlar. Dini inanç ve amellerimiz, milletimizin kültür ve gelenekleriyle birleşerek çok güzel toplumsal değerler ortaya çıkmıştır. Bizim yöremizde uygulanan tesbih merasimi de böyle güzel bir değerdir. Dileğimiz böyle güzel toplumsal değerlerimizin kıyamete kadar yaşamasıdır. Bu küçük yazı ile de böyle bir değerin gelecek nesillere aktarılmasına vesile olmuşsam kendimi bahtiyar hissederim.
Mustafa Şen
Mayıs/20011
Konya
Sayfa Üretim süresi :0,0156