YÖRÜK KIZI
Bahar gelir, karlar erir durulur
Eşya yüklenir, yol alır yorulur
Dağlar aşar varır, oba kurulur
Ah, yaylaya göçerdi Yörük Kızı
Çalı toplar, geven, diken yakar
Otuz davar, on iki mala bakar
Bir derdine bin bir vah katar
Çok çileler çekerdi Yörük Kızı
Buzağılara, kuzulara küme
Yavrular büyür, ana eme eme
Öyle bir dert ki verilirse kime
Nice diller dökerdi Yörük Kızı
Günler öncesinden erzak ısmarlar
Türlü türlü yemek, azık hazırlar
Gelip yesin diye zalim çobanlar
Ateşlerde pişerdi Yörük Kızı
Yağmur yağınca alır bir telaş
Islanmadık ne elbise kalır, ne baş
Görsün diye çocuklar sıcak bir aş
El vurup diz çökerdi Yörük Kızı
Yoğurtlar dolunca kazan kazan
Bulunsun tuluk, bişek, üçlü dağan
Haber varır, köyden gelin, kız, kızan
Gelince çok şekerdi Yörük Kızı
Ateşler yansın kazanlar kurulsun
Ayranlar kaynatılsın keş durulsun
Köye varmak için yannık bulunsun
Ekşi ayran içerdi Yörük Kızı
Süt alır, süt verir değişik adı
Başka olur karlı pekmezin tadı
Ellere kalası yaylanın yadı
Tövbeler olsun derdi Yörük Kızı
Gün dönünce, koyunlar kırkılacak
Yünler derede yıkanıp, çırpılacak
Yırtık, sökük, dikilip kapanacak
Örme toplar biçerdi Yörük Kızı
İnekler kaçar aşağı dereden
Arayı arayı bulsam nereden
Bu ıstırap kalmış ebeden deden
Taşlı yollar geçerdi Yörük Kızı
Şefkat abidesi, ey ulu çınar
İzlerini taşır Bayla, Mor pınar
Yavruları için çırpınır, yanar
Hayır dua ederdi Yörük Kızı
Dağlarda otlar sararır boz olur
Koyaklarda çağşır, diken toz olur.
Üç ay durulur, vakit ne tez olur
Göçle köye dönerdi Yörük Kızı
Geceler kısa, şafakta uyanır
Abdest alır, Hak nuruna boyanır
Sadık kul, safi imanla inanır
Helal, haram seçerdi Yörük Kızı
Günler, aylar, mevsimler gelir geçer
Mevlam kullarına bir ömür biçer
Yüce Yaradan sabır vermiş naçar
Ulvi nurlar saçardı Yörük Kızı
M.Şen
03 Nisan 2012
Selçuklu/Konya